5 Aralık 2016 Pazartesi

Külü Savrulan Adam


Peygamberimiz’in (ASM) anlattığı, külü savrulan adam kıssasını bilirsiniz
Hani vaktiyle çok zengin bir adam varmış. Öleceğini anlayınca çocuklarını başına toplamış.
– “Yavrularım!” demiş. “Söyleyin bakalım, ben size karşı nasıl bir babaydım?”
– “Sen babaların en iyisiydin” demiş çocukları.
– “Öyleyse size bir vasiyetim var” diye sözüne devam etmiş adam. “Ya bu vasiyetimi tutarsınız veya sizi mirasımdan mahrum ederim.”
“Ben hayatımda hiç iyilik yapmadım. Bu yüzden Allah bana azâb edebilir. Öldüğüm zaman cesedimi yakınız. Sonra benden geriye kalan parçaları iyice ezip kül haline getiriniz. Rüzgârlı bir günde külümü savurunuz. Belki o zaman Allah’ın azâbından kurtulabilirim.”
Çocukları ona, dediklerini aynen yapacaklarına dair söz vermiş ve sözlerini tutmuşlar.
Allah Teâlâ o adamın toz haline gelmiş bedenine yeniden can vermiş ve ona neden böyle davrandığını sormuş. Adam:
“Senin  azâbından korktuğum için öyle yaptım, yâ Rabbî” demiş. Cenâb-ı Hak da onu azâbından korktuğu için bağışlamış (Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 27-28).

Demek ki vücudunun toz zerreleri haline gelmesi ve külünün göğe savrulması bile insanı hesap vermekten kurtaramıyor. Öyleyse ölümden değil, kabir hayatından başlamak üzere âhiret hayatında başımıza gelecek sıkıntılardan, kısacası Allah’ın gazabından ve azâbından korkmak icap ediyor. Ölümün bir son değil, sonsuz hayata açılan bir kapı olduğunu unutmamak gerekiyor.
Siyer-i Nebi 37

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder