11 Haziran 2016 Cumartesi

Arkamızda duran ARSLAN PENÇESİNİN SICAKLIĞI!

İşte ey gençliğinde gülmüş, şimdi güldüğüne ağlayan nefsim! Bil: O bîçare yaralı asker ise, sensin ve insandır. Ve o arslan ise, eceldir. 


Arkamızda cesîm, büyük bir arslan, bizlere saldırmak için bekliyor gibi duruyor. ECEL ARSANI hepimizin arkasında, tüm sevdiklerimizin ve tutkun olduğumuz şeylerin peşinde..


Şimdiye kadar ölümden kurtulan tek bir kişi olmadığına göre, bırak insanları, yıldızlar, galaksiler bile ölüm pençesinden kurtulamadığına göre, “mutlaka öleceğiz” demek daha doğru ifade olur. Her sabahtan sonra akşam, her kıştan sonra bahar gelmesi kesinliğinde ölüm başımıza gelecektir. Ölümün başkasına gelmesine gelince… Bencil olmayan birinin bununla teselli olması değil, bundan acı duyması gerekir. Ölüm sadece sana gelseydi, kendi acını çekerdin. Ancak bütün sevdiklerine de gelmesi senin acını daha da artırmalı. Bütün sevdikleriyle beraber idama çarpılan biri, tek başına idama çarpılmaktan daha çok acı çeker.

Pençesini her an vurmak için bekliyor diye korkuyoruz ölümden. Özellikle yaşlandıkça, çevremizde birileri öldükçe daha çok korkumuz artar. Ecel pençesinin sıcaklığını hissederiz. 

Ancak bu ECEL ARSLANINI öldüren birisini biliyorum. Tılsımını da gösterebilirim

Evet 1400 küsür sene önce bu tılsım herkese dağıtılmış ve dağıtılmaya devam etmektedir. Anladınız iman ve Kur'an tılsımı ile ...

Evet şu kudsî tılsım ile ölüm; insan-ı mü'mini, zindan-ı dünyadan bostan-ı cinâna, huzur-i Rahman'a götüren bir müsahhar at ve burak Sûretini alır. Onun içindir ki: Ölümün hakikatını gören kâmil insanlar, ölümü sevmişler. Daha ölüm gelmeden ölmek istemişler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder