11 Haziran 2016 Cumartesi

Dünya idamlıklar koğuşu gibidir!

Ölümü bir kâbus gibi düşünüp, sürekli o kâbusa odaklanmak doğru değildir. Ölüm hakikatini aklımızla idrak edip, hayatımızı ve önceliklerimizi ona göre belirleyelim . Akıl gözüyle hayat sahibi varlıkların başına gelenleri gözlemleyen biri bu dünyayı bir nevi “idama mahkûm olanlar” için kurulmuş bir hapis olarak görür.



Bir arkadaşım Florida eyaletinin Gainesville şehrinde sadece idamlıkların olduğu bir hapis var. Oradaki mahkûmları ziyaret etmeyi çok arzuluyor. İnşaallah bir gün nasip olur. Eğer hapishane idaresinden izin alırsa, bütün mahkûmlara bir seminer verip şu mesajı paylaşmak istiyor:

“idama mahkûmuz, mutlaka idam edileceğiz diye hiç üzülmeyiniz. Sadece siz değil, bu dünya gezegenindeki bütün insanlar, hatta bütün canlı varlıklar idama mahkûmlar. Hiçbirinin infazdan kaçma imkânları ve ihtimalleri yok. Aralarındaki terk fark idam kararının infaz zamanıdır. Her gün yaklaşık 250 bin kişinin idam cezası infaz ediliyor. Dışarıdaki açık hava hapsinde idam edilenlerin sayısı sizin bu kapalı hapsinizdekilerden kat kat fazladır.”

 Son derece gerçekçi ve rasyonel bir yaklaşım… Madem dünya gezegenine gelen her canlı mutlak bir şekilde ölümü tadıyor. Demek ki, herkes idam mahkûmu olarak bu dünya hapsine geliyor. Gelenlerin hepsi, hiç istisnasız, darağacına çıkarılıyor. Öncelikle herkesin bu yalın ve mutlak gerçeği bilmesi lazım… İmkânım olsa, bütün insanlara “idam mahkûmları” olduklarını hatırlat­mak isterim.


Evet dünya idamlıklar koğuşu gibi. Ancak, gerçek idam mahkûmlarından farklı olarak bizim infaz tarihimiz belli değildir.


:Birkaç sene sonra senin fiilen Gainesville’deki idam mahkûmlarından farkın kalmayacak.

Florida’da idam cezasıyla yargılananların infazı ortalama 13 sene sürüyor. Bazıları 30 yıldan beri idamını bekliyor.[4] ABD için ortala­ma beklenen ömür 77 yıl. En son verilere göre dünya ortalaması 66 yıl. Bu anlamda denilebilir ki 50 yaşını geç­miş bir insanın idam edilme ihtimaliyle, Gainesville’de idamını bekleyenin idam edilme ihtimali arasında fark yoktur.

Seni idama gönderip, biz dünyaya kazık çakacağız diye sanma. Aslında bizim gibi nispeten genç olanların da durumu pek farklı değil. Biz de idam mahkûmuyuz. Ancak infazımız bir ihtimal sizinkinden daha geç olabilir. Bunun dahi garantisi yok. Her gün binlerce gencin de idam kararları sürpriz bir şekilde infaz ediliyor.

Zaman denen bir cellat var ki, senin başarına büyük bir engel gibi duruyor. Senin yaptığın her şeyi çarkları arasında eritip, yokluğa gönderi­yor. Zaman canavarının pençesinden hiçbir şey kurtulamıyor


S:Aklen dünyanın idamlıklar hapsi olduğunu kabul ediyorum. Ancak, böyle düşünmek neyi değiştirecek?


C:Kanaatimce, çok şeyler değiştirecek bizim için. Önceliklerimiz farklı olacak. Şu anda idamla yargılananların en büyük meselesi haklarında verilen idam kararını bozmaktır. İdamla yargılanıp, imkânı olduğu halde güçlü bir avukat tutmayan ve avukatının tavsiyelerine uyup, davayı kazanmak için uğraşmayan mahkûmun aklından şüphe edilir.

Bu anlamda peygamberler ve onların yardımcıları insanlığı ebedî idamdan kurtarmak için gönderilen avukatlar gibidir. Hem de hiçbir ücret istemeyen avukatlar. Bize düşen, bu avukatlara vekâletimizi vermek ve davayı kazanmak için bize önerdiklerini harfiyen yerine getirmektir.

Davayı kazanmaktan ne anladığın çok önemli… Ölüm bu dünyadan ayrılmaktır. Dünya ise, daha önce söylediğim gibi idamlıklar hapsidir. Sen davayı kazanmayı ebedî olarak bu dünya hapsinde kalmak olarak algılıyorsan yanılıyorsun. Avukatların maksadı idam kararını müebbede çevirmek değil, bizi bu hapisten kurtarıp, ebedî saadete kavuşturmaktır.

Evet, herkes bu hapisten darağacını kapı gibi kullanarak çıkıyor. Bu hapisten çıkmanın “ölüm” kapısı dışında kapısı yok. Bütün mesele bu hapisten çıktıktan sonra ne olacağımızdır.

Hayatlarında hiç yalan söylememiş, gösterdikleri mucizelerle hak söylediklerini ispat etmiş insanlık semasının güneşleri ve yıldızları hükmünde, başta Hz. Muhammed (a.s.m.) olmak üzere yüz bini aşkın peygamber, ahiret âlemlerini gördüklerini ve o âlemlerin sahibinden bize müjde getirdiğini söylüyorlar. Peygamberlerin açtığı yolda ilerleyen evliya ve asfiya dediğimiz doğru sözlü ve kemal sahibi milyonlarca insanlar ölüm kapısından sonra, daimi saadet sarayları ve zindanların bizi beklediğini keşif, keramet ve imanlarındaki metanetleriyle teyit ediyorlar.

Rabıta- Mevt

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder