Bahar doğumu, yaz gençliği, sonbahar yaşlılığı, kış ölümü hatırlatıyor bize.
Beyaz kefenini giyen yeryüzü gibi bizimde beyaz kefeni giyeceğimiz günü hatırlatıyor.
Sonbahar; Ağaçların yapraklarını döküp çırılçıplak kaldığı, çiçeklerin boyunlarını büküp sarardığı, güllerin solduğu, gökyüzünün güneşini yitirip içine kapandığı mevsimdir Sonbahar. Kapkara bulutların gururluca boy gösterdiği, hüzünlü yağmurların dünyayı esir aldığı mevsimdir Sonbahar. Yıldızların gökyüzünden silindiği, güneşin dünyayı ısıtmadığı, her şeyin donuklaştığı mevsimdir Sonbahar Yazın tüm neşesini bitiren, canlılığını yitiren bir mevsimdir Sonbahar. Her şeyin canlılığını yitirdiği, heyecanların kaybolduğu, ilkbaharda Mayısla başlayan şehvetli aşkların bittiği mevsimdir Sonbahar. Yaz mevsiminin sıcaklığını, canlılığını, hareketliliğini kaybettiren mevsimdir Sonbahar. Ve işte bu yüzdendir ki bu mevsimde insanın içini bir hüzün, bir kasvet çöküyor. Yaz mevsiminden ayrılmanın acısı sarıyor insanı.
Kış mevsiminin sert ve soğuk havalarından bile daha acımasızdır Sonbahar. Sahip olunan her şeyi yaprak dökümü gibi alıp götürür. Adı üstünde Son Bahar. Baharın sonu.
"... hem kışın beyaz kefeni ile ölmüş yerin yüzünü örtmesini, hem vefât etmiş insanın bakıye-i âsârı dahi vefât edip nisyan perdesi altına girmesini, hem bu dâr-ı imtihan olan dünyanın bütün bütün kapanmasını ihtar ile, Kahhâr-ı Zülcelâlin celâlli tasarrufâtını ilân eder." R.Nur
Rabıta-i Mevt

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder