27 Haziran 2016 Pazartesi

Milyonlarca rehber sana yol gösterse, Sen onları dinlemezsen!

Yüz yirmi dört bin enbiya, yüz yirmi dört milyon evliya ve muhakkiklerin de ahiret hakikatini kati delilleri ile; "aklen ve ilmelyakin derecesinde" ispat ettikleri bir yol, bir haber hakikatsız olabilir mi?

Acaba yüzde bir ihtimal-i helâket bulunan bir tehlike yolunda gitmemek için birtek muhbirin sözü nazara alınsa ve onun sözünü dinlemeyip o yolda giden adamın, endişe-i helâketten gelen elem-i mânevî onun yemek iştihasını kaçırdığı halde;(R.Nur)



İnsanın, dünya hayatında en küçük bir zarardan korunmak için bir kişinin "Bu zarar olabilir" demesini dikkate alması ve yolunu değiştirmesi ya da değiştirmese de iştihanı ve keyfini kaçırmasını akıl gerektirirken, "Yüz de yüz ebedi zarar" diyen binlerce doğru ve sadık insanların ihtar ve ikazını ciddiye almaması, hakikaten düşündürücü bir durumdur.

Dünya işlerinde birisi bize  "Şu işi yaparsan bir ay hapis verirler." dese, biz hemen o işten uzaklaşırız uzaklaşmasak bile o işten keyif ve lezzet alamayız, müthiş bir endişe içine yuvarlanırız. Ama yüz binlerce peygamberler ve evliyalar, küfür ve fısk yolunda değil  bir ay ebedi hapis riski ve tehlikesi var, demelerine rağmen, insanların ekserisin bunu dikkate almamamsı şaşılacak bir durumdur. Aynı şekilde iman ve ibadet yolu yüzde yüz olarak insana ebedi bir cennet ve saadet kazandırıyor, denilmesine rağmen buna ilgisiz kalmak akıl karı değildir.

Küfür, ölümü yokluk ve hiçlik olarak tasvir ediyor ve sonu ebedi bir helakettir. İman ise ölümü yokluk ve hiçlik manasından çıkarıp, ebedi bir hayatın başlangıcı ve girişi şekline çeviriyor. İbadet ise cennette ebedi bir mülkü bize bahşediyor.

Öyleyse aklı başında olan bir insan, ebedi saadeti netice veren iman yolunu terk edip, ebedi cehennemi netice veren küfür yoluna sapmaz ve sapmamalıdır.

RABITA-İ MEVT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder